1. |
Zaman
03:20
|
|||
Zaman, Zaman, Zaman geldi
Zaman, Zaman akar gider.
Sen onu ne kadar sıkı tutmaya çalışırsan, senden o kadar kaçar.
Her sabah selamlar, sonra karakuş gibi uçar.
Zaman kimseye ait değil, ama herkeste var.
Bu güne kadar çözmediler-
zamanı
|
||||
2. |
Solmuş Güller
04:24
|
|||
Karanlık bastı bu eve.
Sen beni görmüyorsun.
Sen beni duymazsın.
Sana yükses sesle yakında olmaya çalıştım.
Ayrılıyorum sessizce.
Senden umudumu kestim.
Sabrım bitti, sonunda.
Aşkım söndü.
Taşıyamam ikimizin yükünü.
Güneş ışığı olmadan
Güller solup, gider.
|
||||
3. |
Damla Damla
01:12
|
|||
4. |
||||
Stille Wasser sind tief
Marianne Landbrieff
Durch deine Augen würd ich gern die Welt sehen.
Ich weiß nie was ich denke, wenn ich nicht hör, was ich sag.
Doch deine Gedanken umfassen eine ganze Welt.
Marianne Landbrieff, lass mich doch rein.
Und Gast in deinen Gedanken sein.
Deine Sprache kann ich nicht verstehen.
Ich denke nur: man bist du schön!
Du bist der Marianengraben, du bist der Marianengraben, du bist der Marianengraben, du bist mein Marianengraben. Du bist so schön! Du bist so schön! Du bist so schön! Du bist so -
Aber ich versteh' dich nicht.
Ich versteh' dich einfach nicht!
Marianne Landbrieff, Marianne Landbrieff, Marianne Landbrieff.
|
||||
5. |
Qualle
00:57
|
|||
6. |
||||
Tanrıları oynadıklarında
Tanri bize yardım etsin.
Elleri kan dolu,
bardakları kan dolu.
Hayat verirler, can alırlar.
Insanları sınıflandırırlar
Hayatımı yargıla, cildimi yargıla.
Kader seni yargılar.
Elleri kan dolu,
bardakları kan dolu.
Sarhoşluğun sonunda
ayılmak bekler.
Elleri kan dolu,
bardakları kan dolu
Aşırı açlıktan ölüm.
Gerçekler insanlar içindir.
Kader seni yargılar, kader seni yargılar.
|
||||
7. |
||||
Incir ağacı bahçede çoktan unutulmuş.
Yaprakların hışırtısında neşeyi ve acıları duyuyorum.
Ben bir hayat yolcusuyum
Unutulmuş anlılarda
Yaşıyorum.
Asma tatlı üzümleri taşıyor
Tadı dilimde ve kalbimde
Anılara bakıyorum
Sanki onlar benim değilmiş gibi.
Ben bir hayat yolcusuyum
Unutulmuş anlılarda
Yaşıyorum.
|
||||
8. |
Interlude
00:21
|
|||
9. |
Tatlı Hayalim
05:03
|
|||
Tatli hayalim gülümsen kalbime
şarkı söyletiyor.
Sabah güneşi tenimi öpüyor.
Keşke senden olsaydı, keşke senden olsaydı.
Kalbime çarpan güneş ışığısın.
Ruhumun bir parçasısın
Yanımda olduğunda seni özlüyor.
Eski bir sevgili gibi, eski bir sevgili gibi.
Bu yalnızlık çölünde, bana nehir ol
Bu hayatta birlikte olmasak bile
Rüyalardayız.
Güneş doğar güneş batar
Tatli hayalim uyan.
ay doğar, ay batar.
|
||||
10. |
Smoke
02:30
|
|||
Smoke dances with the wind
Over the windowsill, up till it disappears
Into the freezing air.
My eyes tell the moon, the feelings inside of me.
Silverlight over the streets, shimmering concret.
Third of the way is done. There is no turing back.
I walked all the way, in someone else's shoes.
But just the moon knows, just the moon knows.
|
||||
11. |
Oleander
04:08
|
|||
Das Leben liebt die Träumer.
Der Tag ist nass und grau.
Das Rauschen in meinem Kopf
Höre ich schon kaum.
Die Welt tut weh, doch du tust gut.
Ich halte es kaum aus
Die Selbstgefälligkeit
Wie viel es auch kostet,
Der Preis bleibt immer gleich
Du schenkst mir Trost, mit deinem Duft.
Die Welt tut weh, doch du tust gut.
Oleander, Oleander, Oleander
|
Dunya Hamburg, Germany
Dynamic riffing and broad soundscapes are aligned into a precisely arranged symbiosis of playful synthesizers and barbaric
fuzz guitars.
Like lines from a fairytale, the self-titled EP invites gently to a mystical world and bright psychedelic rock dances around tender dream pop passages.
... more
Streaming and Download help
If you like Dunya, you may also like:
Bandcamp Daily your guide to the world of Bandcamp